Dokuz
aylık süreçte fizyolojik değişimleri, somut acıları yaşamasam da o duyguyu her
an yüreğimde hissettim. Bu süreç sağlıcakla neticelensin diye yapmam dediğim
şeyleri yaptım. Hepsi geçti gitti ve oğlum 14 mart 2014'de ben de varım artık
dedi. Baba oldum.
Doğumhane
kapısında bekleyen baba adayı iken dakikalar bir türlü geçmedi, düşünceler
birbiri ardına zihnimi meşgul etti. Zaman adeta durdu.
Sonra
bir hemşire kucağında mosmor, yüzü gözü şişmiş, avazı çıktığı kadar ağlayan,
çirkin mi çirkin bir bebek getirdi. "tebrikler" dedi. Bakakaldım. İlk
kez böylesi bir duyguyu yaşayan ben, nasıl bir tepki vereceğimi bilemedim.
Benden bir parça olan o ufacık beden, onca zamandır sabırsızlıkla beklediğimiz,
gecemizi gündüzümüzü onu düşünerek geçirdiğimiz oğlum karşımdaydı. Gözlerim
doldu. O ufacık bedene dokunmak bir kenara, bakarken bir elim ayağım titredi
heyecandan.
Sonra
oğlumu kontroller için götürdüler.
Bir
süre sonra eşim de doğumhaneden çıktıktan sonra odamıza geçtik.
Tek
ilgi noktamız oğlumuzdu. Sürekli onunla ilgileniyor bir yandan da rutin
tetkikler yapılıyordu.
Oğlumun
crp ve bilirubin düzeyinin yüksek çıkması, beslenme konusunda yaşadığımız
sıkıntılar, sevincimizi korku ve endişeye dönüştürdü.
Hastanede
ki ilk gece sabaha kadar uyuyamadım. Sadece onu izledim, nefes alıyor mu diye.
Ertesi gün yinelenen tetkiklerde değerlerin bir kez daha yüksek çıkması ve
ayrıca beslenememe durumunun da devam etmesi ömrümüzden ömürler aldı. Bizleri
perişan etti. Hastaneden dışarı attım kendimi ve oğlum için o gün ilk kez
ağladım. İşte o zaman anladım çetin tekindorun, gördün mü evlat ne demek derken
anlatmak istediğini. O gün bunu çok iyi anladım.
Bazen,
başımıza gelen zorluklar, sıkıntılar bizi manen büyütüyormuş. Bu sıkıntılı
dönemlerde oğlumla birlikte ben de büyüdüm. Şimdi neredeyse üç aylık. Ne
enfeksiyonu ne yenidoğan sarılığı ne de beslenememe gibi sıkıntıları kaldı.
Oğlum
ile birlikte aslında ben de yeniden doğduğumu anladım.
Bence
antidepresan etkisi gösteren şeylerin başında bebeğinizi kucağınıza almanız yer
almalı.
Onu
kucağıma aldığımda, zaman akmasın istiyorum. Bir tebessüm ile gündelik telaşlar,
sıkıntılar, zorluklar bir anda yok oluyor.
Artık
gülücükler hatta kahkaha bile atıyor. Bazen kendince bir şeyler de anlatmaya
çalışıyor.
Anlamıyorsun
ama elbette ki mutlu oluyorsun.